SARIYARDA İPEK YETİŞTİRİCİLİĞİ
Sarıyar tarihi ipek yolunun hemen kenarında yer almaktadır. Tarih boyunca ipek yolunun ticaretinin etkisinde kalmış, ipek yolu tüccarları ile etkileşim halinde bulunmuştur. 1950’li yıllara kadar İpek Yolu kervanlarının Sarıyar’a uğradığı bilinmektedir.
Sarıyar’ın sahip olduğu iklim şartları ve ipek yolunun kenarında olması tarih boyunca önemli ipek, pamuk gibi ticari ürünler yetiştirmesine sebebiyet vermiştir.
1844-45 yılları arasında Mihallıçcık’a bağlı köylerin tarım alanlarını belirten Osmanlı Devleti resmi kayıtlarına göre Sarıyar ile birleşmeden Karabük Köyünde 12,5 Dönüm, Sarıyar Köyünde ise 48 Dönüm İpek Böceği Dut Yetiştiriciliği bulunduğu görülmekte. Bugünkü sınırları dahilinde Sarıyar’da toplamda 60 dönümden fazla arazide ipek böcekçiliği için dut yetiştiriciliğinin yapıldığı görülmekte. 60 dönüm dut takribi 60 paket ipek böceği yetiştiriciliği bu da yaklaşık yıllık 2 tondan fazla koza üretimi demektir. (Ayrıca aynı belgelere göre Karabük ve Sarıyar’da Pamuk üretiminin de yaygın olduğu görülmektedir.)
İpek Kozalarından 15 gün içerisinde İpek elde etmek gerekir aksi halde kelebek kozayı delecek ve koza ekonomik değerini yitirecektir. Bu sebeple kozadan ipek elde etme süreci çok hızlı yapılması gereken bir işlemdir.Zamanında üretilemeyen ipek kelebeğin çıkmasıyla ziyan olacağından 1920’li yıllara doğru Sarıyar’da Bursa’da aldıkları eğitimler sonucu Hafız Ahmet ve kardeşi Hafız Mıstık tarafından İpek İslimhanesi adı verilen kozadan ipek üretim süresini uzatan tesis (Günümüzde Erol Alkan’ların konağı) kurulmuştur.
Sarıyarda üretilen ipeğin bir kısmı kendi ihtiyaçları olan iğne oyası, kumaş ve kıyafetlerinde kullanılmış, büyük kısmı ise ipek tüccarlarına satılmıştır.
SARDER'den Güncel Haberler
- Hepsi
- Duyurular
- Etkinlik
- Sergi
Kültürel ve Tarihi Değerlerimiz
Tabduk Emre
, Horasanlı bir Türkmen dervişi olan Yunus Emre'nin mürşidi olarak tanınır. Doğum tarihi 1210 ve 1215 yılları arasında tahmin edilmektedir. Rivayete göre, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre'nin eğitimini Tapduk Emre'ye emanet eder. Tapduk Emre'den itibaren Anadolu'da "Tapduklular" adında bir topluluğun varlığı belirtilmektedir. Yunus, Nallıhan Tapduk Emre dergahında kırk yıl boyunca odun taşıyan bir derviştir ve taptukluların yetiştirdiği en büyük ozanlardan biri olarak kabul edilir.
Yunus Emre
Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü olan mutasavvıf ve halk şairidir. Yunus Emre, Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmaya ve Anadolu'nun[9] çeşitli bölgelerinde büyüklü küçüklü Türk beyliklerinin kurulmaya başlandığı 13. yüzyıl ortalarından[10] 14. yüzyılın birinci çeyreğine kadar Orta Anadolu havzasında, Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde yer alan Sarıköy'de yetişmiş ve Ankara'nın Nallıhan ilçesindeki Tapduk Emre'nin dergâhında yaşamıştır.